Üye olmak

Hesabınız var mı? Kayıt olmak

Hesabınız var mı? Şimdi Giriş Yap

Kayıt olmak

Burada Kayıt Olun

Parolanızı mı unuttunuz?

Hesabınız yok Burada Kayıt Olun

Parolanızı mı unuttunuz

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi girin. E-posta yoluyla bir bağlantı alacaksınız ve yeni bir şifre oluşturacaksınız.

Hesabınız var mı? Şimdi Giriş Yap

Üzgünüz, soru sorma izniniz yok, Soru sormak için giriş yapmalısınız.

Parolanızı mı unuttunuz?

Bir Hesaba mı İhtiyacınız Var? Burada Kayıt Olun

Lütfen bu sorunun neden raporlanması gerektiğini kısaca açıklayın.

Lütfen bu cevabın neden bildirilmesi gerektiğini kısaca açıklayın.

Lütfen bu kullanıcının neden bildirilmesi gerektiğini kısaca açıklayın.

GirişKayıt Ol

Avukat Sözlük

Avukat Sözlük Logo Avukat Sözlük Logo Avukat Sözlük Logo Avukat Sözlük Logo
Aramak
Bir soru sor

Mobil menü

Kapalı
Bir soru sor
  • Ana Sayfa
  • Keşfet
  • Profilim
  • Kategoriler
  • Sorular
    • Yeni Sorular
    • Popüler Sorular
    • En Çok Okunan Sorular
  • Anketler
  • Etiketler
  • Puan Sistemi
  • Kullanıcılar
  • Destek
Ev/tahliye

Avukat Sözlük En sonuncu Sorular

aleyhehususlar
T: 10.07.2025

Temerrüd nedeniyle tahliye davasında farklı dönemlere ilişkin icra takipleriyle ilgili dava açılabilir, derdestlik durumu oluşmaz

DAVA TÜRÜ: İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili ...Devamını oku

DAVA TÜRÜ: İtirazın kaldırılması ve tahliye

İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun vaki itirazı üzerine davacı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece tahliye davasının derdestlik nedeniyle usulden reddine, alacağa ilişkin davanın esas dosyadan ayrılarak başka bir esasa kaydedilip yeni esas üzerinden yürütülmesine karar verilmesi üzerine, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 06.06.2012 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı alacaklı tarafından 09.09.2014 tarihinde başlatılan icra takibi ile ödenmeyen 2014 yılı Eylül ayı kirası ile muacceliyet şartı gereği ödenmesi gereken kira paraları ve 100’er TL eksik ödenen 2014 yılı Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları kira parası toplamı 6.900 TL nin tahsili istenilmiş olup, itiraz üzerine İcra Mahkemesine başvurularak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunulmuştur. Mahkemece her ne kadar aynı mahkemenin 2014/220 esas sayılı dava dosyasında davalı kiracının temerrüt nedeniyle tahliyesine karar verildiği, kararın halen kesinleşmediği belirtilerek eldeki dava dosyasına konu taşınmazın ve taraflarının aynı olduğundan bahisle derdestlik nedeniyle tahliye davasının usulden reddine karar verilmiş ise de, mahkemece derdestliğe esas alınan dosyada 2013 yılı Kasım ayı ile 2014 yılı Nisan ayı kira paralarının tahsilinin talep edilmiş olduğu anlaşılmıştır. Aynı taşınmaza ilişkin farklı dönem kiraları için ayrı ayrı takip yapılmasında ve itiraz halinde mahkemelerden itirazın kaldırılması ve tahliye istenilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. İtirazın kaldırılması istenilen icra dosyalarının ve istenilen kira parasının farklı dönemlere ait olması nedeniyle derdestlikten söz edilemeyeceğinden işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tahliye davasının usulden reddine karar verilmesi doğru değildir. Öte yandan davalı takibe itiraz etmiş olup itiraz kaldırılmadan tahliye istenilemeyeceğinden alacağa ilişkin davanında esas dosyadan ayrılıp ayrı bir esasa kaydedilmesi doğru değildir. Her iki davanın birleştirilip görülmesi gerektiğinden hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 19.01.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Az oku
0
  • 0
  • 6
  • 0
  • 0
Cevap
aleyhehususlar
T: 10.07.2025

Kira tespit davası açılması tahliye davasını samimiyetsiz kılmaz

Davacının kira parasının tespitini istemesi, açılan tahliye davasında ihtiyaç iddiasının samimi olmadığına delil teşkil etmez. Ayrıca davacının dava konusu kiralananın dışında kirada başka yerlerinin de olup, bu yerlerin tahliyelerinin istenmemesi mülkiyet hakkının bir sonucu olup davacı kötü niyetli olarak ...Devamını oku

Davacının kira parasının tespitini istemesi, açılan tahliye davasında ihtiyaç iddiasının samimi olmadığına delil teşkil etmez. Ayrıca davacının dava konusu kiralananın dışında kirada başka yerlerinin de olup, bu yerlerin tahliyelerinin istenmemesi mülkiyet hakkının bir sonucu olup davacı kötü niyetli olarak kabul edilemez.

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Uyuşmazlık, iş yeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilinin davalının kiracısı olduğu taşınmazı market ve tekel büfesi olarak işlettiğini, davacılardan C…..’in oğlu Ö….’ün de yirmialtı yaşında olup eğitimini tamamladığını, askerliğini yaptığını, halen bir işi olmadığını, kiralananda aynı işi yapmak istediğini, bu konuda davalıya ihtarname gönderilmesine rağmen sonuç alınamadığını belirterek, davalının kiralanandan tahliyesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını, davacıların daha Önce aynı nedene dayanarak açtıkları davanın reddine karar verildiğini, şartlarda bir değişikliğin olmamasına rağmen yeniden tahliye davası açılmasının ihtiyacın gerçek ve samimi olmadığını gösterdiğini, davacıların aynı parselde bulunan ve daha büyük olan üç dükkanlarının daha olduğunu, davalıyı tahliyeye zorlamak için kira tespit davası da açtıklarını asıl amacın kira parasını artırmak olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir.

Olayımıza gelince; uyuşmazlık ihtiyaç iddiasına dayalı tahliye istemine ilişkindir. Davaya dayanak yapılan ve hükme esas alınan 15,07.1992 başlangıç tarihli ve süresiz kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. 21.07.2004 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile dava süresinde açılmıştır. Davacılar, Cemil’in oğlu Özgür’ün işsiz olduğunu, kiralananda market-tekel bayii işi ile iştigal edeceğini iddia ederek tahliye isteminde bulunmuştur. Dinlenen davacı tanıkları davacının iddiasını doğrular nitelikte anlatımda bulunarak 1979 doğumlu ihtiyacımın uzun süredir işsiz olduğunu, artık bir iş yapmak istediğini, kiralananda market-tekel bayii işi yapacağını söylemişlerdir. Yapılan keşif sonrasında düzenlenen bilirkişi raporunda da davalının kiralananda halen aynı işi yaptığı davalının savunmasında belirtilen diğer dükkanların boş olmayıp kirada oldukları ve kiralananın da yapılacak işe uygun bulunduğu belirtilmiştir. Davacının yasal hakkını kullanarak kira tespiti isteminde bulunması tahliye isteminin kabulüne engel oluşturmaz ve ihtiyacın samimi olmadığını göstermez. Yine kirada bulunan dükkanlardan yapılacak işe uygun olanının seçilerek tahliyesinin istenmesi mülkiyet hakkının kullanımının gereğidir ve davacının bu konuda seçimlik hakkı bulunmaktadır. Kaldı ki kiralananda halen aynı iş yapılmaktadır. Davalı hakkında daha önce açılan tahliye davasının reddine karar verilmesi işbu dava için kesin hüküm oluşturmaz. Uzun süredir işsiz olan ve kendisine ait başkaca iş yeri bulunmayan davacının oğlunun toplanan delillere göre ihtiyaç iddası kanıtlanmıştır. Bu durumda mahkemece ihtiyacın samimi olmadığı, asıl amacın kira parasını artırmak olduğu düşüncesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Mahkemece tahliye isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyannca hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 04.04.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Az oku
0
  • 0
  • 2
  • 0
  • 0
Cevap

Kenar çubuğu

Bir Soru Sorun

İstatistikler

  • Sorular 50
  • Cevaplar 6

Keşfetmek

  • Son Sorular
  • Rastgele
  • Cevaplar
  • En Çok Tıklanan
  • En Çok Cevaplanan
  • Anketler

Altbilgi

Avukat Sözlük

  • Hakkımızda
  • Kişisel Verilerin İşlenmesi Politikası
  • Aydınlatma Metni
  • KVKK Açık Rıza Metni
  • Gizlilik Sözleşmesi
  • Site Kullanım Koşulları

İletişim

  • Kullanıcılar
  • Blog
  • Hakkımızda
  • Bize Yazın